FEEDJIT Live Traffic Feed

VERMEYİNCE MABUD...

8.12.2007



























Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan,

Güneş kucağındadır, bilemezsin.
Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür,
Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın.
Uçar gider, koşsan da tutamazsın...

diyor Shakespeare.

Ya güneşi bilip de dokunamamak, ya yıldızları görüp de uzanamamak, ya içinin sesini tüm benliğinle duyup da dinleyememek, bile bile sevdayı, vazgeçmek, vazgeçmek, vazgeçmek...

Bela bazılarına karşı pek cömert. Kimilerine şöyle bir uğrayıp geçerken, kimilerine de yüzsüz misafir gibi yapışıp kalıyor. Ya bela çekiyor kişiyi, yahut kişi belayı. Ya ceza niyetine yaptıklarının karşılığında görüyor, yahut inceden inceye büyüsün için ruhu.

Meşhur meseldir, "vermeyince Mabud, neylesin Sultan Mahmud". Hak söz. Doğru söz. Dileyen dilemeyince, sultanlar bile çaresiz kalır. Kaldı ki, Dileyen'in dilemesine söz söylemek haddimize mi! Haşa!

Ancak insanın bunu yaşarken anlatması, yaşadığını anlatması, başkalarının buna inanması gayet zor. Hem pek zor.

Shakespeare ile bitirelim yine. "Bela gelince tek tek gelmez, hep birden gelir."




0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin