FEEDJIT Live Traffic Feed

GAYRİ SÂFİ MİLLÎ HÂSILADA SAADETİN PAYI

14.12.2007

İstatistikler her zaman bana itici gelmiştir. Hatta iticilikten de öte, tiksindirmiştir yüzsüzlüğüyle. Herkesi herşeyi tek bir çizginin sınırlayıcılığında toplamak, bu bilimi icad eden düşüncenin/düşüncelerin pek de sâf olmadığına apaçık bir delildir.

İstatistikte zenginin de bir lirası vardır fakirin de. Dağdaki çoban da gelişmişlik mikyası addedilen kağıt kullanımından payına düşeni alır, memleketin en yüze gelir sermayedârı da.

Hep bir somutluk ister insan aklı. Soyut şeyleri bile illâ ki somutlaştıracak, kendi tespitindeki bir şekle sokacak. Yaratıcıyı bile bu fikirle tahtaların, taşların, çeşitli şekillerin sınırlarına dahil etme densizliği de bunun bir göstergesi bence. Kavrayışından aciz olduğu varlıkları, bölmek, parçalamak, ona şekil vermek, sınırlandırmak, eliyle tutup gözüyle görünür hale getirmek aslında acziyetinin en büyük ifadesi.
İnsanların hayatiyetinin rakamlarla ölçülmesi, onların gelişmişliklerinin, zihinlerinin, mutluluklarının, birbirleriyle olan ilişkilerinin rakamlarla ifade edilmeye çalışılması, bu acziyetin devamı bence.

Bir ülkenin vatandaşlarının okuma yazma nisbetinin yüzde bilmem kaç olması, o ülkenin gelişmişlik göstergelerinden bir tanesi. Ama peki, bu vatandaşların neyi okudukları, ne zaman ve nasıl okudukları, okumanın sadece tahsille ilgili olup olmadığı, genel kabul dahilindeki eğitim çarkının haricinde kalan şahısların bu ölçütün neresinde oldukları, bilginin insan hayatındaki etkilerinin, sonuçlarının neler olduğu hususunda dikkate alınan sonuçlar var mıdır? Ya da bu sonuçlar dikkate alınıyor mudur acaba?


Peki, saadet dediğimiz şeyin istatistiki bilgilerini nasıl ediniyoruz? Ya da böyle bir bilgi ortaya konuluyor mudur? Saadetin varlığının toplumda ölçütü nedir? Ülkenin vatandaşları, hangi hal ve şartlarda saadet zenginliğine sahip olmakta, neyi kıyas tutarak kendilerini mes'ud addetmekteler acaba?


Yıllık olarak beyân edilen, gayri sâfi millî hâsılada kişi başına düşen gelir ölçütünün yanında gider ölçütü neden yoktur? Bu gelirin hep para kıymetinde ölçülmesi işlerin yolunda olduğunun beyânı mıdır? Kişilerin yıllık saadet geliri hesaplaması neden bu tabloda yer almamaktadır? Düşen maddi gelirin artırılması yönünde her kesimin kendince çabaları olduğu halde, neden saadet gelirindeki dibe vuruşun önünün alınması için bir tedbir alınmaz?


Mahmut ÇETİN


0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin