FEEDJIT Live Traffic Feed

AYRILIK

27.01.2008

لو لا مفارقة الاحباب ما وجدت
لها المنايا الي ارواحنا سبلا

"eğer dostların ayrılığı olmasaydı
ölüm ruhlarımıza yol bulamazdı"










Nerde, ne zaman, ne diye kaydetmişim bunu defterime hatırlamıyorum. Kime ait olduğunu da unutmuşum.

Ayrılık hakkında çokça düşünülmüş, söylenmiş, yazılmış. Her insanın bu vakıa hakkında az veya çok muhakkak söyleyecek sözü vardır.

Kimi türkü yapıp dillendirmiş hissini, onu ateşten oka benzetmiş. Kimi ayrılığı aşkın bizzat kendisi yapmış.
Her ayrılık içinde bir vedâ barındırır mı? Ya vedâ bile edilmeden yaşanan ayrılıklar?

Ayrılık acısını ölüm acısıyla denk tutan da var, ve hatta ölüm acısından daha ağır hisseden de. Öyle ki;

"senden ayrılmak yerine,
her an bin kere ölmeyi yeğlerim"

diyecek kadar ileri gideni nasıl anlamalı insan?

Ayrılıklardaki acının, elemin, kırıklığın, ümidin ve ümitsizliğin, yangının nedir kaynağı?
Neden bu kadar acı verir insana ayrılmak?
Bir terk midir ayrılık? Zorunlu bir terk mi?
Neden ayrılır iki seven birbirinden?
Bu acı tek taraflı mıdır aynı zamanda acaba?
Bırakıp giden mi acı duyar terkin kucağında yanıp yakılan mı?

Belki de aşkın fıtratında olmazsa olmaz bir kanundur ayrılık. Âşık için de mâşuk için de bir imtihandır belki. Belki aşkın nemâsıdır, hayatiyetini sağlayan bir esastır. Öyle ki, bazıları visâli, aşkın ölümü olarak dahi addetmiştir. Çünkü ona göre, ayrılıkta her zaman bir visâl ümidi vardır, kavuşma hayali hep mevcûttur. Ancak visâlde de her zaman bir zevâl korkusu duyar âşık olan. Ya kaybedersem?

Ayrılık acısını visâl ümidiyle bağlayıp, zevâl korkusuna yeğleyenleri anlayabiliyorum. Kavuşmak çoğu zaman hakiki ölümünü getiriyor aşkın galiba.
Yine şair diyor ya;

geçti, istemem artık gelmeni,
yokluğunda buldum seni,
bırak vehminde gölgeni,
gelme artık neye yarar.

Galiba ayrılık fıtratımızda mevcûd olan ve ömrümüz boyunca rû be rû muhatab kılınacağımız bir hakikat.

Gayri, istemem artık gelmeni, neye yarar?
Günler, geçip gidiyor, ömür bahçesi târûmâr.
Her zulmetin ardında bilirim, bir şafak var,
Hâyâlin ötesinde durur, en sevgili yâr!


Mahmut ÇETİN
27.01.08 Kilis

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Her insan hayatının çeşitli aşamalarında muhakkak birşeylerden ayrılır.Kimi en sevdiği bir insandan,kimi anasından,kimi babasından,kimi evladından,kimi memleketinden,kimi en sevdiği hayvanından...Ayrılıklar hayatta varsak eğer muhakkak kaçınılmazdır.Ben ayrılıklarda hep giden olmayı tercih ederim.Neden derseniz kalan daha çok acı çeker bence.Ben kendim öyle hissediyorum.Giderken insan yine acı çekiyor ama kalmak daha çok koyuyor insana.Hatta ölüm konusunda da sevdiklerimden önce gitmeyi temenni ederim.Ayrılıklara çok uzun yıllar önce başladım.Ama inanırmısınız gün geçtikçe alışacağıma tam tersi ayrılık acısı bana daha çok koyuyor.Ayrılırken giden olduğum halde hala yıllar geçmesine rağmen ağlıyorum.Ayrılık ne kadar çoksa duygusallık da o kadar çok oluyor insanda.Benim yüreğim çok yufkalaştı.Çok merhametli oldum.Hiç küsemiyorum.İnsanları olduğu gibi kabul etmeye çalışıyorum.Benim için asıl ayrılık yüreklerde olanıdır.Yoksa zaman mekan uzaklık bunlar ayrılık demek değildir. Yürekte oldumu o zaman o insanı ölmüş sayarım.Benim için yoktur artık.Aslında her bir ayrılık bir kavuşmaya kucak açar.Ölüm en büyük ayrılıktır benim için.Yoksa başka yerde olmuş olmamış önemli değildir.Sevdiklerimin sağ olduğunu bilmekle şükrederim.Kavuştuğum ortama hemen adapte olmaya çalışırım.Sevdiklerim hep içimdedir,hayalimdedir,o yüzden derimki gerçek ayrılık ölüm ayrılığıdır.Unutulması gerekenleri de ölüm ayrılığı olarak görüp onu içimde,hayalimde gömerim.Bir daha tekrar diriltmemek üzere.Tabi bunu hakedene.Size de bunu tavsiye ederim.Yani kim neyi hakediyorsa ona o değeri vermek.Kimi hiç olmayı hakeder.Onları dediğim gibi bir daha diriltmemek üzere gömerim.Çok büyük değerleri hakedene de dünyaları bağşederim.Tabi elimden geldiğince.O yüzden her ayrılık bir kavuşmadır her son bir başlangıçtır diyorum.Bunlar hayatın gerçekleri .Bazen acı bazen de tatlı. Hayatı daima sanki son günümmüş gibidolu dolu yaşamaya çalışma kararı aldım.Bazen sil baştan başlamak lazım hayatı sıfırlamak Son günmüş gibi mutlu dolu dolu yaşamak geçmişi geçmişte bırakıp geleceğe ümitle bakarak yaşamak.Size de böyle yapmanızı tavsiye edebilirim. İnanın günler böyle daha güzel geçiyor.Kendinizi böyle daha rahatlamış hissediyorsunuz.Mutlu olmak herkesin hakkı.Mutluluk her insanı daha da güzelleştirir. Ben de ayrılıkları hüzünleri bu şekilde atıyorum.Hep geleceğe ümitle bakıyorum. Bir de elimdekilerle yetinmeye çalışıyorum.Önemli olan yüreklerde ayrılmamak.Yürekte biterse o da aynı ölüm gibi olmalı.Bir daha hatırlanmamak üzere gömülmeli.Hoşçakalın

mahmut çetin dedi ki...

yine de zor şey ayrılık.

hele kavuşmak artık ihtimal dahilinde değilse...

yoksa, öbür türlüsü, beklemek olurdu nihayetinde...
beklemek de güzel olurdu o vakit...
beklenen gelecekse elbette..

Yorumunuz için teşekkürler.

Blog Widget by LinkWithin